Paper Moon’dan sevgilerle…
Haftalardır milleti “salak” yerine koyan fenerbahçe medyası ve çapulcu tahifesi, sporun idari kısmını en rezilinden icra ederken, gün geldi çattı ve yüzleÅŸmekten kaçtıkları korkuları hortladı. Evet korkunun göbek adı BeÅŸiktaÅŸ’tı.
Bir haftadır sürekli olarak, BeÅŸiktaÅŸ’ın son maçında yapılan hakem hataları, Federasyon BaÅŸkanı ile Demirören arasındaki akrabaÄŸlık baÄŸları derken, koca koca adamlar kaynanalar evindeki Semra Hanım’dan beter oldular.
Üstelik 7 yıllık federesyon geçmiÅŸinde, Ulusoy ile akrabalığı bulunan Demirören yönetimine BeÅŸiktaÅŸ’a 1 ÅŸampiyonluk düşerken, fenerbahçeye 3 ÅŸampiyonluk düşmesi de düşünülmesi elzem bir hadise deÄŸil midir ?
Gelgelelim, alçak bir iletişim stratejisi ile rakibi ve hakemi baskı altına almaya çalışan fenerbahçe yönetimi, an itibari ile kendi kazdığı kuyunun dibindeki foseptik ile iştigal olmakta. Kendilerine bu yeni branşta başarılar diliyorum..
Şimdi önümüzde birisi lig, diğeri de kupa maçının rövanşı olan 2 müsabaka daha var. Bakalım kuyunun suyu kanaryayı temizlemeye yetecek mi ? Yoksa ben burada gene aynı tas aynı hamam demeye devam mı edeceğim ?
Öte yandan, kurumsal sapkınlık fenerbahçe için kalıcı bir tutum haline gelmişken, fenerbahçe yönetimine Beşiktaş İnönü Stadyumu girişinde takdim edilen beyaz çiçekler, Aziz Yıldırım ve kadrosunun bünyesinde bulunan karanlık tarafı biraz aydınlatmıştır umarım.
One Response to Paper Moon’dan sevgilerle…