Geçtiğimiz Cumartesi, benim de konuşmacı olduğum Sosyal Medya ve İfade Özgürlüğü Konferansı’nda sosyal medyanın ifade özgürlüğü, siyasi partilere entegrasyonu, hukuki süreçleri, basın ve aktivizmle olan ilişkisini tartışıldı.
İfade Özgürlüğü ve Yayın Politikaları
Geçtiğimiz Cumartesi günü, benim de konuşmacı olduğum Sosyal Medya ve İfade Özgürlüğü Konferansı’nda sosyal medyanın ifade özgürlüğü, siyasi partilere entegrasyonu, hukuki süreçleri, basın ve aktivizmle olan ilişkisini tartışık.
Storified by Yiğit Kalafatoğlu· Sun, Mar 31 2013 16:24:14
Konferanstaki son oturumda ben, gazeteci Nurcan Akad ve Publik’ten Volkan Çağsal sosyal medya ile değişen yayıncılığı ve internet haberciliğini tartıştık. İlk olarak sazı eline alan bendim. Sosyal medya ve ifade özgürlüğünü birey, tüketici ve yayıncı açısından ele alan bir sunum yaptım. Dijital Aktivizm’den başlayarak; ana akımın sosyal ağlar üzerindeki etkilerine dair örnekler sundum. İletişimin kolaylaştığı ancak örgütlenmenin giderek zorlaştığı bir dönemde ifade özgürlüğünün önemi ve etkileri üzerinde durdum.
Elbette; sosyal ağlardaki özgür ve yaratıcı ifade biçimlerinin pazarlama dünyasında yarattığı sorunlar üzerine de çeşitli örnekler verdim. İfade biçimlerinin her alanda farklılaştığını ve bunun markalar için de farklı zorluklar yarattığını anlatmaya çalıştım. İçeriğin metalaşması yada diğer adıyla içerik pazarlaması ile ilgili bir kaç araştırma ışığında fikirlerimi aktardıktan sonra, üretim-tüketim-tüketici ilişkisi üzerinde durarak; kullanıcılar için sosyal medya okur yazarlığının ne denli önem kazandığına dikkat çekmek istedim.
Konferansla ilgili daha detaylı bilgi almak isterseniz; Bianet’ten Elif Akgül’ün “Sosyal Medyanın Aktivizm, Siyaset ve Yayıncılıkla İlişkisi” haberini okuyabilirsiniz.
Bir yanıt yazın