Close Menu
yicit.comyicit.com
  • Anasayfa
  • Gündem
  • Pazarlama
  • Sosyal Medya
  • Yapay Zeka ve Dönüşüm
  • Kültür & Sanat
  • Manifesto
  • Blogun Hikayesi

Abone Ol

Son Yaratıcı Haberleri Alın

Neler Popüler?

ST Endüstri Radyo’da Pazarlama ve Yapay Zeka Konuştuk.

Temmuz 31, 2025

Kaygılı yeni dünya ve yeni nesil pazarlama liderliği

Temmuz 22, 2025

Pazarlama Teknolojileri’nde Dönem Sonu

Temmuz 14, 2025
X (Twitter) Instagram Pinterest LinkedIn
  • Blogun Hikayesi
  • Manifesto
X (Twitter) Instagram Pinterest LinkedIn
yicit.comyicit.com
  • Gündem
  • Pazarlama
  • Sosyal Medya
  • Yapay Zeka ve Dönüşüm
  • Kültür & Sanat
Subscribe
yicit.comyicit.com
Anasayfa » Bir Mayıs daha geçti..
Gündem

Bir Mayıs daha geçti..

Okuma Süresi: 5 dk.Mayıs 2, 2007
Paylaş Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Reddit Telegram Email
Paylaş
Twitter LinkedIn Pinterest Email

Kadıköy : Polis Yok, Olay Yok
Taksim : Polis Çok, İnsaniyet Yok..

Hard-Disktehlike.jpg
Tam 30 Yıl Önce, Taksim’deki sular idaresi üzerinden kimliği sonradan belirlenen ama haklarında işlem yapılmayan “belirsiz” kişilerce açılan ateş sonucu 5 kişi vurulmuş, 1 kişi panzer tarafından ezilerek ölmüş, 28 kişi ise kalabalığın yöneldiği Kazancı yokuşundan aşağıya koşarken önlerine çıkıp yolu kesen bir uzun araç yüzünden ezilerek can vermişti.

Bu planlı vahşet 34 Kişinin ölümü ile sonuçlanmıştı. Yıllar var ki 1 Mayıs kutlanamadı çünkü yasaklandı. 12 Eylül sonrası darbeder olan sol, yeni dünya düzeni, korku ortamı ve gücünü kaybeden sendikalar derken boğaza düğümlenen sözler 2007’de dile gelmek istedi ama bu seferde demokrasi simsarları buna izin vermedi.

Nice zamandır yılbaşı, polis haftası, konser, ramazan çadırı, kıl yün derken her türlü uygulamaya açık olan Taksim Meydanı 2007 yılının demokrasi nutukları atılan Nisan ayının akabinde meydanı en çok hak edenlere açılmadı. Üstelik 30 yıl önce yitirdiği arkadaşlarını 30 yıl sonra çocukları ve torunları ile anmaya gelmek isteyen insanlar potansiyel suçlu, terörist ilan edildiler ve ortaçağ usulüyle zulüme uğradılar.

Gerekçeler..


Sn.Vali’nin dediğine göre 1 Mayıs’ın kana bulanacağı hakkında istihbarat vardı. Lakin asılsız çıkan istihbarat yüzünden suçlanmak istemeyen Vali, Türk Polisi aracılığı ile önüne geleni kana buladı. (Bush’u bushuna..)

Öte yandan, Taksim gibi merkezi bir yerde yapılacak olan Miting’in İstanbul trafiğine olumsuz etki edeceği söyleniyordu. Ama alınan önlemler sayesinde yaklaşık 10 Milyon kişi gün boyu eziyet çekti. Eminim 2 Saat bağıracak ve dağılacak bir güruh İstanbul’da köprünün 4 saatte geçilmesine neden olamazdı.

Bir diğer gülünç durum ise, ekonomiye olan olumsuz etki bahanesi. Lakin Muammer Güler’in uygulamaları Borsa’nın dahi yarım saat geç açılmasına neden oldu. Babacan’a göre 1 Puanın 2 Milyar Dolar ettiği borsa düştü. Varın zararı ve yan etkileri siz düşünün…

Since 1453
may2.JPGTürkiye’de gündemi yakından takip etmeyenler veya turistler; 1 Mayıs günü sokağa çıktıklarında muhtemelen bir sıkıyönetim hali yada darbe olduğu konusunda hem fikirdiler. Ulaşımın aksaması yanı sıra, otobüs ve vapurda herhangi bir nedenle dışarıda bulunanlar Beşiktaş, Dolmabahçe, Fındıklı, Kabataş, Eminönü, Karaköy ve Üsküdar’da tipini beğenip beğenmediğini, taksime çıkma niyeti olanı olmayanı sorgulamadan gözaltına aldılar. Bunun dışına şehir dışından otobüsler ile İstanbul’a gelen işçiler de nereye gittikleri sorgulanmadan terörist muamelesine maruz kalarak arandılar, şehrin içine sokulmadılar ve Jandarma’ların faşizan tavırları nedeniyle çatıştılar. Sanırım İstanbul İstanbul adını alalı böyle eziyet görmemiştir.

Durduk yere gaza geldiler..may1.JPG

30 yıl önce “Yollar yürünmekle aşınmaz” diyerek 500.000 kişiyi kuşuna dizen ve 34 kişinin katline sebep olan zihniyet, bu sefer insanları üst üste alt alta Nazi usulüyle minibüslere tıktı.

Bu vahşet yetmez gibi polis bir de minibüsünün içerisine biber gazı sıkarak, Schindler’in Listesi’ni aratmayan görüntüler verdi. Ne yazık ki Taksim’de yaşananlar film değil, gerçekti.

Tüm bu yaşananların yanı sıra ortada bir eylem olmamasına rağmen Dolmabahçe ve Beşiktaş’ta insanlara biber gazı ve tazyikli su sıkıldı, insanlar sorgu sual edilmeden göz altına alındı, tartaklandı.

‘Darbe’der olduk.

Elbette biber gazının kullanım alanı bunla kısıtlı değildi. Taksim Meydanı’ndan başlamak sureti ile polis gösterici yada değil, yoldan geçen herkese biber gazı ile “hoş geldiniz” dedi. Yüzlerce insan birbirini ezercesine gözleri kapalı salya sümük koşarken, polis de yere düşeni ezdikten sonra yakaladığını elindeki copla yada tüfekle dövdü. Kimseyi yakalayamayan polisler ise kendinden geçmiş halde yerde yatan insanları ölesiye dövmeye devam etti. Bir polisin elinde gördüğüm beysbol sopası ise bir hayli düşündürücüydü. Akıllardaki asıl soru ise, biber gazını yiyince etkisiz hale gelen insanların neden polis tarafından şiddet gördüğüydü. Polis’in gözaltına almak yerine insanları bizzat cezalandırdığı bu operasyonu Muammer Güler’in merkezden bizzat yönetildiğini gazetelerden okuyunca kendisinin “Kanunları uygulamak zorundaydık” demeci, beni demokratik Türkiye ile bir kere daha yüzleştirdi ! Nisan ayında demokrasi ayağı atıp alana çıkan tüm vatandaşlar umarım bu durumu göz ardı etmez ve Irak, İran, Libya dahil tüm dünyada Bayram Olarak kutlanan bu resmi günün Türkiye’de eziyete dönüştürülmesinin hesabını sorarlar.

Ve Son…
(biri sıkar, biri ezer, biri döver, biri Güler… birileri de “hani bana hani bana” der !)

Disk, hafızalardan silinmeyen kanlı Mayıs’ı uygulanan tüm faşizan baskılara ve engellemelere rağmen Taksim meydanında ve “Kazancı” yokuşunda gerçekleştirdi. 12 Eylül’den sonra sol güruh Taksim’de ilk defa 1 Mayıs’ı kutladı.

Vatandaş, eskiden olduğu gibi solculara serzenişte bulunmaktan çok, yanlış uygulamalar ile İstanbul halkının tümüne zulüm eden yetkililere sorularını ve eleştirilerini yöneltti.

Türkiye’de demokrasi herkes içindir söylemlerinin yalan olduğu, faşist diktatörlük yönetimlerinde bile görülmeyen uygulamalar ile kanıtlandı.

Polisten kaçarak TMMOB binasına sığınan insanları çıkarmak için Polis içeri biber gazı bombası attı. Olay üzerine kamu kuruluşuna baskın yapan polise tepki TMMOB başkanı ve Eğitim-Sen Başkanı tarafından basın aracılığı ile iletildi.

30 Yıl sonra Taksim, zorla ve hileyle kana bulandırıldı. Medya’ya sansür uygulandı. Taksim’den canlı yayın görüntüsü alınması engellendi. Muhabirler darp edildi.

Turist, çocuk, yaşlı, muhabir, kameraman, haklı haksız demeden biber gazı tüfekleri, bombaları ve fıskiyeleri Taksim’in tüm ara sokaklarında kullanıldı.

İstanbul’a otobüsle gelenler potansiyel provokatör olarak nitelendirildi ve tipi beğenilmeyenler göz altına alındı.

Polisin olmadığı Kadıköy’de şen şakrak kutlanan bayram, Polis’in 17 Bin kişi ile varolduğu Taksim’de çatışmaya döndü.

Devlet’in 1 Mayıs ve İşçi Bayramı’nın Taksim’de yapılma inadını yenemediği ve zor şartlar altında hak hukuk değil, şiddete başvurduğu bir kere daha anlaşıldı..

Velhasıl en çok gücüme giden; 9 işçinin emek kavgası esnasında ölmesi ile başlayan ve yüz yıldır kutlanan 1 Mayıs’ın, devrim yoluna onlarca can vermiş Türkiye’de özgürlük içinde kutlanamamasıdır.

Önemli Not !
İşin tek keyif verici anı ise, Beyoğlu’nda korsan yürüyüşün en önünde Meydana yürüyen topluluğun Çarşı Olmasıydı. Üstelik 30 Kişilik toplulukta aramızda iki Fenerbahçe’li de vardı. 1 Mayıs’a gerçekten devrim için katıldığımızın göstergesi de sanırım buydu.

Nihayetinde sınıfsal çatışmada hepimiz bir değil miyiz ?
Ya hep beraber ya hiç birimiz..

 

carsi00.jpg

(1 Mayıs fotoğrafları için tıklayınız)

 

Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email
Önceki YazıSevgili fenerbahçe yöneticileri
Sonraki Yazı a local brand: Ahtapot Giyim

İlgili Yazılar

Gündem

CehaPe’den CHP’ye

Temmuz 3, 2025
Gündem

Selim Tuncer’e Veda…

Haziran 21, 2025
Gündem

Kurumsal İtibar ve Çalışanların İfade Özgürlüğü

Nisan 2, 2025
Bir Yorum Yazın
Bir Yorum Yazın Cancel Reply

Öne Çıkanlar

Kaygılı yeni dünya ve yeni nesil pazarlama liderliği

Temmuz 22, 2025

Bir Grok Masalı

Temmuz 10, 2025

Gündelik Yaşamda Yapay Zeka

Mart 13, 2025

Yapay Zeka, Hiper-Kişiselleştirme ve Oyunlaştırma

Temmuz 11, 2024

Yapay Zeka ve Pazarlama Endüstrisi

Temmuz 24, 2023

Yapay Zekanın Sıradanlığı Üzerine

Temmuz 10, 2023
Kimdir?

Diğer Yazılar

CehaPe’den CHP’ye

Temmuz 3, 2025

Kurumsal İtibar ve Çalışanların İfade Özgürlüğü

Nisan 2, 2025

Necati Özkan’a Özgürlük!

Mart 24, 2025

Yine Yeni Yeniden Türkiye

Mart 31, 2024
YAZAR HAKKINDA

Kariyerine 2004 yılında adım attı. Aynı yıl yicit.com’da içerik üretmeye başladı. 2009 yılında, Türkiye’de sosyal medya alanında hizmet veren ilk ajanslardan biri olan Utopic Farm’ın kurucuları arasında yer aldı. Sektörde birçok ilke imza attı.

2010'da Kadir Has Üniversitesi’nde Sosyal Medya Akademisi’ni kurdu ve 10 yıl yönetti. Aynı yıl, “Sosyal Medya ve İtibar Yönetimi” konulu tez çalışmasıyla yüksek lisans eğitimini tamamladı. Akademik kariyerine Yeditepe Üniversitesi’nde MBA dersleri vererek devam etti; eş zamanlı olarak başladığı doktora çalışmalarında ise ağırlıklı olarak Nesnelerin İnterneti ve Yapay Zeka alanlarına odaklandı. Bugün, Nişantaşı Üniversitesi’nde yüksek lisans öğrencilerine “Pazarlama Teknolojileri” dersi vermekte olan Kalafatoğlu, akademik ve sektörel çalışmalarını eş zamanlı olarak sürdürmektedir.

Kurumsal kariyerinde ise uzun yıllar hizmet verdiği Penti’de Pazarlama ve Dijital Dönüşüm Direktörü olarak görev aldı. Ardından Hopi’de Pazarlama Direktörü olarak görev yaptı. Her iki kurumda da markaların stratejik ve teknolojik dönüşümlerine liderlik etti. Bir çok ödül kazandı ve başarı hikayeleri yarattı.

2024 itibariyle marka ve ajanslara danışmanlık sağlayan ve operasyonel destek sunan yeni bir hizmet modeli geliştirerek Value Venture & Partners'ı kurdu. Yerli ve global yapay zeka girişimlerine yatırımcı ve danışman olarak katılmaya başladı.

BÜLTENE KAYDOLUN

Güncel haber ve gündem başlıklarını kaçırmamak için e-posta adresinizle sistemimize kaydolabilirsiniz.

X (Twitter) Instagram Pinterest LinkedIn
  • Ana Sayfa
  • Pazarlama
  • Sosyal Medya
  • Gündem
  • Yapay Zeka ve Dönüşüm
  • Kültür & Sanat
© 2004 - 2025 | Yiğit Kalafatoğlu

Yukarıya yazın ve aramak için Enter tuşuna basın. İptal etmek için Esc tuşuna basın.