Uzun bir süredir boş duran bu başlığın altını dolduramayışım, aslında içinde bulunduğum yoğun iş temposundan kaynaklanıyor. Öte yandan aldığım bir son dakika haberi ile de kendimi mutlu fakat huzursuz hissediyorum. Buradan çıkaracağımız sonuç, huzurun mutluluk ile ilintisi olmadığıdır. Haber ise; haftanın 4 günü yüksek lisans dersimin bulunması…
İşte bu ahval içerisindeki vaziyetim; içine çoktan atılmış bulunduğum çoktan seçmeli yaşam hakikatinin ta kendisidir. Gün içinde bir bardak çay, iki kelam ve kitap okumak için kendime ayırdığım zaman silsilesi dışında, parmaklarımı kıpırdatacak dermana vakit bulamıyorum. Yılların uykusuzluğuyla talimli bünyem bile, ben eve varır varmaz, hatta bazen de yolda, pis arabaların arkasına yazılan “beni yıka” kipindeki emir misali indiriyor göz kapaklarımı, tereddüt etmeden zalimce.
6 Ekim 2007
Sinsice, İstanbul
Comments (1)
cemsays:
3 Ekim 2007 at 16:18yanlışbaşlık
şerefsiz medya olacaktı:)