CMO Sempozyumu ilk kez geçen sene Mediacat grubu tarafından, Antalya’da düzenlendiğinde bu kadar güzel bir etkinliğe katılacağımdan habersiz bir şekilde katılmıştım. Bu sene ikincisi için davet gelince, hiç düşünmeden kabul ettim.
Yine birbirinden güzel konuları Antalya’nın mükemmel ikliminde, muhteşem bir otel olan Paloma Finesse’de açık havada paylaşıp sektörden bir çok dostla bir araya gelme şansı da bulduk. İstanbul’dan uzaklaşmak, tatil modunda iş konuşmak, biraz da eğlenmek ve bol bol öğrenmek tıpkı geçen sene olduğu gibi, bu sene de hepimize çok iyi geldi.
Bir de bu sene benim için ayrı güzelliklerle doluydu.
HOPİ olarak bir oturum da gerçekleştirdik. Bu oturumda yeni ürününümüzü, bunu sağlayan altyapımızı, vizyonumuzu ve veri temelli pazarlama ve müşteri teknolojileri şirketi haline nasıl dönüştüğümüzü ve gelecek planlarımızı herkese aktardık. Bol bol yapıcı geri bildirim aldık.
Öte yandan, geçen sene Penti’de hayata geçirdiğimiz ve bolca ödül alan “Gayet Normal” kampanyası ve sağladığı başarı da sahnede onurlandırıldı. Can Faga ve Cristina sahnede tüm kampanyayı vaka analizi şeklinde herkesle paylaştı. Çifte gurur yaşadım.
CMO Sempozyumu, aslen Türkiye’nin en değerli markalarını yöneten CMO’ların ve konukların kendi entellektüel sermayelerini herkesle paylaştığı bir ortam. Şöyle ki, bu sene ışık ve ses üzerine çalışmalarıyla tanınan Cambridge Üniversitesi Fizik Profesörü Mete Atatüre, Marsh McLennan Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Bayazıt, Konda Araştırma Yönetim Kurulu Üyesi Bekir Ağırdır, danışman ve eğitmen Neslihan Uçar, yazar ve senarist Başar Başaran, Öykü Ajans’ın kurucusu ve siyasal iletişim uzmanı Necati Özkan ve her zaman olduğu gibi elbette Levent Erden CMO Sempozyum’da çok samimi paylaşımlarda bulundu.
Kültürel, ekonomik, toplumsal ve bireysel yaşamı şekillendiren gelişmeler ele alındı.
Örneğin; Türkiye’nin seçimi ne olacak? Toplum ne hissediyor? %60 değişim istiyor. Siyaset ne söylüyor? Kılıçdaroğlu %60’ı ikna edebilecek mi? Seçime 45 gün kala muhalefet pandeminin, depremin ve ekonomik krizin ışığında #SanaSöz derken, iktidar milliyetçiliğin ve devletçiliğin ardına sığınarak bu gerçekleri kendi beka gerçekleri ile hükümsüz kılabilecek mi? Bu ve bunun gibi konuları tartıştık.
Laf aramızda, Bekir Hoca işin bıçak sırtı olduğunu itiraf ediyor. Ama bunu söylemesine rağmen umutluyken, Necati Abi hem vaadlerden, hem lider seçiminden, hem de yürütülen kampanyadan ötürü muhalefetin asla başaramayacağını düşünüyor.
Sonumuz hayrolsun…
Buradan bir kez daha sevgili Pelin Özkan ve ekibine, tüm emek verenlere sonsuz teşekkürlerimle.
Seneye daha güzel bir Türkiye’de tekrar buluşmak dileği ile.
Bir yanıt yazın