Türk televizyonlarında bir vaka olarak kendine yer edinen, fiziğinden sesine geçiş yapmak isterken yere çakılan, sonra fiziğinin ötesindeki kadınsılığını fark ederek Digitürk’te Türkmax kanalında kendince bir program sunmaya başlayan Seray Sever’in erkekleri soruları ile hedef alan programında düştüğü durum heyecanlandırıcı ama bir o kadar da düşündürücü idi. İşin en ilginç yanı ise, başına gelen hadisenin başrolünde Ali Poyrazoğlu’nun bulunmasıydı.
Efendim husus şudur;
Seray Sever programda, hayatı boyunca erkek kişiler tarafından tacize uğramadığını belirtince, programın sonunda üstad Ali Poyrazoğlu, Allah ne verdiyse diye tabir ettiğimiz bedensel girişimlerden birisinde bulunarak; “herşeyin bir ilki vardır, insan daha önce denemediği şeyleri denemelidir” sözlerini zikretmek suretiyle, iki eliyle birden seray severi poposundan yakalamış ve havada bir kaç saniye estetik pozlar sergiletmiştir.
Türk Televizyon tarihinde sanırım en anlamlı taciz olayı da böylece gerçekleşti. Ali Poyrazoğlu’nun cinsel tercihi bir yana dursun, erkekleri hedef alan bir programda bir kadının tacize uğraması gerçekten komik. İşin tehlikeli boyutu ise bu tezatlıktan dolma güldürünün, tacizi meşrulaştırıcı boyutlara ulaşmasıdır.
Malum, ülkem sokaklarında toplu katılımla gerçekleşen her sosyal olayda taciz ve buna bağlı linç girişimleri ana haber bültenlerinin en doyurucu unsuru olarak yerini almakta. Söz konusu Ali Poyrazoğlu olunca konsept her ne kadar değişse de olayın bütün kadın dernekleri tarafından kınanması doğal karşılanmalıdır.
Halktan gelen tepkiler ise şüphesiz “püüü şirefsize bah”,”çoluğa çocuğa da mı saygı yok”,”utandık kapadık ailecek izleriken bu hadder de olur mü yaaav” türevlerince olacaktır. Bu da doğal. Zaten ortada bir skandal yok, televizyonun nimetleri bunlar.
Benim üzüldüğüm nokta ise, Seray Sever’e karşı yöneltilen çirkin sözler. Sırf bu durum yüzünden “şırfıntıya bak, tepki bile vermiyor” gibi hakaretler yöneltilecek, Seray Sever’in bir medya mahsulü olduğu ve kendini sadece erkeklere hükmeden kadın olarak konumlandırdığı unutulacak ve o noktada tepki vererek zayıflığa düşmeyeceği düşünülemeyecektir. Nihayetinde bu da gösterinin bir parçasıdır. Alışın.. alışın…
Bir yanıt yazın