Günlerdir hemen her platformda işi açıklığa kavuşturmaya, insanları ayıktırmaya çalışıyoruz. Fakat görülen o ki, felaketin vehameti halen idrak edilmemiş. Henüz daha ikinci günden ortaya çıkan “filtreden cayma yolları” konulu yazılar da her zamanki gibi durumu içselleştirip kanıksatmaya yarıyor…
Elbette elektronik ortamlarda her türlü sansürü aşmanın bir takım yolları var. Fakat dernekler, sivil toplum kuruluşları ve çeşitli topluluklar yürüyüşler organize etmeye, bildiriler hazırlamaya, televizyonlarda dertlerini anlatmaya devam ederken, internet kullanıcılarının düşünmesi gereken; “sansürün arka bahçesinde nasıl internet kullanırım” değil, “bu ayıba karşı ben ne yapabilirim, nasıl direnç gösterebilirim” olmalı.
Bu yüzden harcanacak her dakika, kotarılacak her kişi önemli. İnsanların bu işi benimsemesine ve alışmasına değil, hazmedememesine ihtiyacımız var!
Ha! Bizler de inanmıyorsak, çekelim fişi bitirelim işi.
Comments (1)
Arktiksays:
5 Mayıs 2011 at 19:30Bu sadece sansür hareketi değil.
Anahtar kelimeler barındıran yerlerden geçenlerin listelerini oluşturup, sonra listedekilerin iletişimlerini takip etmek için altyapı çalışması.
İleride sadece nerelere ulaştıkları değil, iletişimin içeriği de takip edilecek.
Benzer bir durum başka iletişim mecralarında olsa ancak mahkeme kararıyla gerçekleşebilecekken şimdi hükümetin atadığı adamların inisiyatifinde.
Bu sadece sansür değil, alenen iletişimin kısıtlanmasıdır.