15 Temmuz ve Medya Politiği – Giriş

Aslında bu yazıyı 16 Temmuz günü yazmaya başlamıştım ama sonradan düşündüm ve dedim ki bunca belirsizlik varken, kimin ne olduğu belli değilken, biraz daha gözlem yapmak en iyisi..

Şayet o gece yazı yayımlanmış olsaydı; aynen şöyle başlayacaktı.

“Henüz ortalık toz ve gaz bulutu. Ama biz türlü travmalara alıştırılmış bir toplum olarak şimdiden kazananları ve kaybedenleri ilan ettik. İşte bu bizim en büyük sorunumuz.”

Neden böyle başlayacaktı ve neden ben yazıyı o gün yayınlamak istemedim?
Bunun da cevabı aşağıda:

“Böylesine bir belirsizlik ortamında dahi sürekli bir anlam üretiyoruz. Tarihsel bağlama, ilişki ağlarına, sebep ve sonuçlara bakmaksızın, ideolojimize sığınıyoruz. Çünkü kolay olanı bu.”

Neden mi?

“Batı modernizminin toplumları şekillendirebilmek için insanları gerçek ile kurgu arasında bocalattığı; kitle iletişim araçları ile anlamı yeniden inşa edebildiği, büyük bir hızla manipüle edebildiği, bu sayede kitleler üzerinde oluşacak etkileri, hatta tepkileri de dizayn edebildiği, yine bu sayede kendi devamlılığını sağladığı bir yüzyılda yaşıyor ve her ne kadar bireysel olarak hak ve özgürlük talep etsek de, tüm kazanımlarımızı gidip tekrar bu çarkın içine sokuyoruz da ondan.”

İşin en ilginç yanı; bu yanılsamaya işin duayenlerinin de düşüyor olması. Türlü literatürü devirmiş, okyanus aşırı makaleler yayınlamış, yüzlerce öğrenci yetiştirmiş, kitaplar yayınlamış da olsalar, herkesle aynı zokayı yutuyorlar ve yutmadıklarını iddaa ediyorlar.

Bir şekilde gerçeklikle bağlar kopmuş durumda.
Oysa ortada duran bir zoka var ve bunu hepimiz yutuyoruz.

Kabul edelim…

Ne olduğunu asla bilemediğimiz olasılıklar dünyasında; medya ve siyaset ekseninde ulaşabildiğimiz veriler ile ekonomi politik tahliller yapmaya çalışıyoruz.

Kime yarıyor? Neye hizmet ediyor? Onu da bilmiyoruz.
O yüzden; herşeyden anlamıyor olmak en iyisi galiba.

Velhasıl kelam; benim 15 Temmuz sürecine dair üzerinde düşünüp tartışılması gerektiğini düşündüğüm hadiseler aşağıda yer almaktadır.

Kısmet olursa, yazı dizisi olarak peşi sıra kaleme alma niyetindeyim.

1. Yurttaş Gazeteciliği Sayesinde Askeri Hareketliliğin İfşası.
2. TRT Üzerinden Medya Hakimiyeti Parodisi.
3. Cumhurbaşkanı’nın Facetime ile CNN Türk’e bağlanması.
4. Yeni Medya Üzerinden Örgütlenme.
5. CNN Türk’ün Canlı Yayında Basılması.
6. Cuntacıların Whatsapp Tercihi.
7. İnternet Erişiminin Maksimize Edilmesi.
8. Meydanların Kalabalığı.
9. FOX TV ve CNN Yayınları Söylem Analizleri.
10. İade-i İtibar Hadisesi