Ortaklaşa Rekabet mi? Rezalet mi?

Az evvel Twitter’da Bülent Fidan’ın “McDonalds & Burger King” paylaşımını görünce, hemen alıntılayarak konuyla ilgili fikirlerimi paylaştım. Sonra da tartışmayı buraya taşımaya karar verdim.

Önce yazıya konu olan kampanya hakkında bilgi verelim:

Arjantin’de McDonald’s her sene 1 günü “McHappy Day” ilan ediyor ve o gün içinde satılan BigMac’lerin gelirini “Kanser ile Savaşan Çocuklar” için bağışlıyor. Burger King de bu fikre destek veriyor ve “A Day Without Whooper” kampanyası ile Whooper almak isteyen müşterilerini McDonalds’a yönlendiriyor.

2 yıl önceki anlatıya göz atalım:

İki rakibin böyle bir iş birliği içinde olması şaşırtıcı gelebilir ama buna literatürde “Co-Opetition” deniyor. Yani “Ortaklaşa Rekabet”. Ben bu durumu insanların devletlerden bekledikleri ama bulamadıkları uzlaşıyı, kurumlara yöneltmesinin bir sonucu olarak görüyorum.

İklim krizi için mücadele veren ve tek başına başladığı eyleme dünya çapında destek bulan 2003 doğumlu #Greta ve arkadaşları büyüdüğünde markalardan bu örnekleri daha çok göreceğiz.

Aslında müşteri odaklılık da bunu gerektiriyor. Zira müşteri odaklılık sadece müşterinin neyi, ne zaman, nasıl almak istediği ile ilgilenmekten ve ona kolaylıklar sunmaktan çok daha öte bir anlayışa sahip olmayı, makro sorunlar karşısında tavır alabilmeyi gerektiriyor.

Bu alanda cesaret gösteren marka ve kurumlar kısa vadede her zaman kazanacaklardır. Kısa vade diyorum, çünkü tutarlı olunmazsa bu markaların hiç beklemedikleri anda ani kayıplar yaşamaları çok olası.

Zira gıda perakendeciliğinde de başta obezite olmak üzere her iki markanın da insan sağlığına olumsuz etkileri aşikar. Bunlara ek olarak bir de daha az görünür olan taraflar var; hayvanlar üzerinde kurulan tahakküm, süre gelen ekolojik sömürgecilik ve çalışma koşulları gibi. Ben diyeyim. Bu düzen değişmezse #Greta ve arkadaşları büyüdüklerinde bu kampanyaları “yemeyecekler”.

Bu yüzden artık kurumların “-mış gibi” kampanya kurguları yerine gerçekçi stratejiler belirleyerek kendilerini dönüştürmeleri gerekiyor. Bunun için de samimiyet gerekli. 

Samimiyet demişken… “Kral ve Palyaço” dikkatinizi çekti mi?

Gerçi dikkat etmiş olsanız bile anlam verememiş olabilirsiniz ama size Burger King’in yıllardır McDonalds’ı palyaço olmak” üzerinden yerdiğini söylersem belki kafanızda birşeyler canlanabilir. Öyle ki, bundan iki yıl önce -tam da Arjantin’de kampanyanın başladığı günlerde- Burger King Amerika’daki müşterilerine cadılar bayramı kampanyasında “Palyaço gibi giyinip gelin, kral gibi yiyip gidin” diyordu.  Ne kadar samimi bir tavır değil mi? 🙂

https://youtu.be/2ni3jN_DH20

Önce boz, sonra düzeltiyormuş gibi görün. Bunu yaparken ikili oyna ama aslında suya sabuna dokunma. Bugün için belki hala geçer akçe ama yarın için asla. Hele çocuk menüsünde plastik oyuncak olmasın diye hem Burger King’e hem de McDonalds’a dilekçe vererek İngiltere’de geri adım attıran 7 ve 9 yaşlarında iki kardeşin büyümekte olduğu bu dünyada…

Şimdi siz söyleyin. Ortaklaşa Rekabet mi? Ortaklaşa Rezalet mi?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Press ESC to close