Close Menu
yicit.comyicit.com
  • Anasayfa
  • Gündem
  • Pazarlama
  • Sosyal Medya
  • Yapay Zeka ve Dönüşüm
  • Kültür & Sanat
  • Manifesto
  • Blogun Hikayesi

Abone Ol

Son Yaratıcı Haberleri Alın

Neler Popüler?

Kaygılı yeni dünya ve yeni nesil pazarlama liderliği

Temmuz 22, 2025

Pazarlama Teknolojileri’nde Dönem Sonu

Temmuz 14, 2025

Bir Grok Masalı

Temmuz 10, 2025
X (Twitter) Instagram Pinterest LinkedIn
  • Blogun Hikayesi
  • Manifesto
X (Twitter) Instagram Pinterest LinkedIn
yicit.comyicit.com
  • Gündem
  • Pazarlama
  • Sosyal Medya
  • Yapay Zeka ve Dönüşüm
  • Kültür & Sanat
Subscribe
yicit.comyicit.com
Anasayfa » Tehlike’nin ardından. . .
Gündem

Tehlike’nin ardından. . .

Okuma Süresi: 3 dk.Nisan 17, 2007
Paylaş Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Reddit Telegram Email
Paylaş
Twitter LinkedIn Pinterest Email

Kendimi bildim bileli, sesimi duyurmak, bazen ise vicdanımı rahatlatmak için alanlarda hep hareket içerisindeydim. Susurluk’tan ölüm oruçlarına, katledilen her aydının cenazesinden, umut dolu 1 Mayıslara, Filistin Halkına yapılan zulümden, Savaşa Hayır kampanyalarına kadar. Hatta 2003 yılında “Irak’ta Savaşa Hayır” oluşumunda aktif olarak üstlendiğim roller de vardı..

Malum, ortaokul ve lise boyunca “çok zeki” ve “gelecek vaadeden” arkadaşlarım, hatta bu insanların aileleri tarafından da tiye alınırdım. İşin ilginç kısmı ise “sen sokağa çıkınca mı değişecek bunlar” diyenlerin son günlerde bana ahkam kesmesi.

Aslında o kadar sevindirici ki insanların büyüdükçe bazı kavramları daha iyi kavradıklarını görmek. Ben de onlara hak veriyorum çaresiz… 14 Nisan hakkında dikkat çekmek istediğim de biraz bu duygularla eş değer. Ne yalan söyleyeyim; Hrant Dink cinayetinden beri karamsarlaşan yüreğim, demoktratik sesin yükselmesi ve insanların sözlerini eyleme dönüştürebilmeleri sayesinde az çok aydınlandı. Lakin şövenist söylemler ile galeyan ve korku ortamı yaratmak, insanları sokağa yönlendirmek de şeriat kadar tehlikelidir, bunu kimse göremiyor mu ?

Eyleme katılan insanların kafasının ardında duran söylem neydi ? Çankaya’ya çıkacak olan kimsenin Erdoğan ya da bu zihniyete yakın duran birinin olmamasıydı. Demokrasinin ve laikliğin korunması ve kollanmasıydı. Bunun için hangi mesaj dayatılıyordu : Tehlike’nin farkında mısınız ?

Şimdi sorarım ben size, sivil toplum kan ağlarken, AKP’nin yasa tasarılarına karşı TBMM önünde nöbet tutulurken, insanlar meydanlarda biber gazı solurken neden gün yüzüne vurmaya karar veren bu demokratik tavır Türk Bayrakları ile desteğe gelmedi? 4 yıldır bu insanlar ve diğer düşünce mahsulü galeyanlar neredeydiler? AKP hızla kadrolaşırken doğan “tehlikenin” farkında değil miydiler yoksa? Ya aydınlar şeriata kurban giderken, ya da rektörler yurdum köşelerine sürülürken neden kimsenin sesi çıkmıyordu ? Ampul yatsıya kadar yandı tabi…

Tamam.. Erdoğan ya da herhangi bir AKP’li Cumhurbaşkanı olmamalı. Buna demokratik ve siyasi açıdan hakkı olsa da o koltuğa oturmamalı. Bu konuda hem fikirim. Ama bu örümcek kafalılara bu yüreği, bu cesareti, bu cürreti, bu yüzsüzlüğü verenler de, sesini çıkarmak için sadece 14 Nisan’ı bekleyenler değil midir ? Asıl suçlular, asıl Cumhuriyet karşıtları da aslında bu insanlardır ! Benim derdim de bizzat onlarladır…

Kısacası yanlışlık, miting’i düzenleyenlerin daha önce varolmaları gereken yerlerde olmamasındadır. Kendi kitlelerini alanlardan sakınmasındadır. Aynı platformda var olma, birlik ve beraberlik içerisinde demokrasi ruhunu sokağa taşıma ve sosyal demokrasiyi yaşatabilme amacından sapmasındadır. 14 Nisan’da “yarın çok geç olacak diye” mikrafondan haykırdılar ! Unuttukları tek şey ise, mazide varolmadıkları için, şimdi çok geç kalmış olduklarıdır…

Şunu unutmamak gerekir; günü kurtarmak için her yükselen siyasi dalga ile şövenist tavırlar sergilemek, birşeyleri değiştirmek adına yeterli değildir. Bu yüzden “tehlike” var ise eğer bu, harakete geçmekte gecikenler tarafından yaratılmış ve yönü politik olarak değiştirilmiş bir “tehlike”dir.

Aslolan Atatürkçü düşünce, işine gelince dayatmalar ile hatırlatılan bir olgu değildir. Hayatın her anında demokratik davranmak, demokratik zihin yapısını her doğan gün hazmedebilmektir.

Şimdi lütfen oturun, savuşturmayı istediğiniz tehlikenin ardında kalan karanlığı ve gelecekte doğması muhtemel tehlikeleri önlemek adına ne yapacağınızı düşünün. Yoksa geç kalınmış günlerimiz de olmayacak.

Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email
Önceki YazıYalancı tehlike…
Sonraki Yazı 14 Nisan Değerlendirmesi.

İlgili Yazılar

Gündem

CehaPe’den CHP’ye

Temmuz 3, 2025
Gündem

Selim Tuncer’e Veda…

Haziran 21, 2025
Gündem

Kurumsal İtibar ve Çalışanların İfade Özgürlüğü

Nisan 2, 2025
Bir Yorum Yazın
Bir Yorum Yazın Cancel Reply

Öne Çıkanlar

Kaygılı yeni dünya ve yeni nesil pazarlama liderliği

Temmuz 22, 2025

Bir Grok Masalı

Temmuz 10, 2025

Gündelik Yaşamda Yapay Zeka

Mart 13, 2025

Yapay Zeka, Hiper-Kişiselleştirme ve Oyunlaştırma

Temmuz 11, 2024

Yapay Zeka ve Pazarlama Endüstrisi

Temmuz 24, 2023

Yapay Zekanın Sıradanlığı Üzerine

Temmuz 10, 2023
Kimdir?

Diğer Yazılar

CehaPe’den CHP’ye

Temmuz 3, 2025

Kurumsal İtibar ve Çalışanların İfade Özgürlüğü

Nisan 2, 2025

Necati Özkan’a Özgürlük!

Mart 24, 2025

Yine Yeni Yeniden Türkiye

Mart 31, 2024
YAZAR HAKKINDA

Kariyerine 2004 yılında adım attı. Aynı yıl yicit.com’da içerik üretmeye başladı. 2009 yılında, Türkiye’de sosyal medya alanında hizmet veren ilk ajanslardan biri olan Utopic Farm’ın kurucuları arasında yer aldı. Sektörde birçok ilke imza attı.

2010'da Kadir Has Üniversitesi’nde Sosyal Medya Akademisi’ni kurdu ve 10 yıl yönetti. Aynı yıl, “Sosyal Medya ve İtibar Yönetimi” konulu tez çalışmasıyla yüksek lisans eğitimini tamamladı. Akademik kariyerine Yeditepe Üniversitesi’nde MBA dersleri vererek devam etti; eş zamanlı olarak başladığı doktora çalışmalarında ise ağırlıklı olarak Nesnelerin İnterneti ve Yapay Zeka alanlarına odaklandı. Bugün, Nişantaşı Üniversitesi’nde yüksek lisans öğrencilerine “Pazarlama Teknolojileri” dersi vermekte olan Kalafatoğlu, akademik ve sektörel çalışmalarını eş zamanlı olarak sürdürmektedir.

Kurumsal kariyerinde ise uzun yıllar hizmet verdiği Penti’de Pazarlama ve Dijital Dönüşüm Direktörü olarak görev aldı. Ardından Hopi’de Pazarlama Direktörü olarak görev yaptı. Her iki kurumda da markaların stratejik ve teknolojik dönüşümlerine liderlik etti. Bir çok ödül kazandı ve başarı hikayeleri yarattı.

2024 itibariyle marka ve ajanslara danışmanlık sağlayan ve operasyonel destek sunan yeni bir hizmet modeli geliştirerek Value Venture & Partners'ı kurdu. Yerli ve global yapay zeka girişimlerine yatırımcı ve danışman olarak katılmaya başladı.

BÜLTENE KAYDOLUN

Güncel haber ve gündem başlıklarını kaçırmamak için e-posta adresinizle sistemimize kaydolabilirsiniz.

X (Twitter) Instagram Pinterest LinkedIn
  • Ana Sayfa
  • Pazarlama
  • Sosyal Medya
  • Gündem
  • Yapay Zeka ve Dönüşüm
  • Kültür & Sanat
© 2004 - 2025 | Yiğit Kalafatoğlu

Yukarıya yazın ve aramak için Enter tuşuna basın. İptal etmek için Esc tuşuna basın.