An itibari ile TSK “Mıhtıra” ilan etmiş, AKP’ye ayar vermiştir.
Ülkem insanı olası bir darbeye –tabii bir ihtimal olarak gündemi doldurduğu için– ilk olarak internet üzerinden ulaşırsa eğer, bu teknolojinin fiber optik kablolarını ısırrım ben.
Bakalım bu sakal ile bıyık arasındaki münasebet bazılarının ümidi olan darbe ile mi sonuçlanacak yoksa bu bir kuvvetler arası derbi olarak mı nitelendirilmeli,
takımlardan birisi sahadan çekilinceye dek iki tarafın yenişme sürecini izleyeceğimiz…
AB ABD Irak vs..
Daha önce de belirttiğim gibi, Cumhuriyete sahip çıkmak için Tandoğan’larda, Çağlayan’larda yürümek yersizdir. Aslolan demokrasinin mevcudiyetini korumasıdır. Lakin bugün meydanlarda savrulanlar yıllardır yataklarında uyumaktaydılar.
Bu nedenle de –gene önceki yazılarımda belirttiğim gibi– iktidarın başına Erdoğan’ın geçmesini meşru gören ve sesini çıkartmayanların bugün bir söz söylemeye hakları olsa da yüzleri olmamalıdır.
Bu noktadan haraketle halk seçim ile başa getirdiği meclisin icraatlarına razı olmasa da saygı göstermek zorundadır. Sivil Toplum bu icraatlara karşı muhalefet oluşturabilir, karşı çıkabilir, görüş bildirebilir ama demokrasilerde asla sivil toplum ordu’dan medet umamaz, ummamalıdır.
Bu nedenle sahici, sanal, postmodern, puştmodern yada post-modem farketmez…
Muhtıra’nın akıbeti ülke adına endişe verici günlerin yaklaştığının sinylidir. Umarım Çağlayan’da AKP’ye sesini tekrarlayacak kitleler, orduya da gerekli mesajı vermeyi unutmazlar !
“Gitsen ne fark eder , kalsan ne fark eder. Aldığın dolarlar elbet bir gün biter”
Comments (8)
ulucsays:
28 Nisan 2007 at 16:44mıhtıra değil muhtıra :p
cemsays:
28 Nisan 2007 at 18:09herşey elektronik oldu bu ne be
bilgisayar çıktı mertlik bozuldu
yicitsays:
29 Nisan 2007 at 02:07ulan neden tırnak içinde yazdım sanıyosun “mıhtıra” deyü.
cemsays:
2 Mayıs 2007 at 08:10ha bu arada,
”Daha önce de belirttiğim gibi, Cumhuriyete sahip çıkmak için Tandoğan’larda, Çağlayan’larda yürümek yersizdir. Aslolan demokrasinin mevcudiyetini korumasıdır. Lakin bugün meydanlarda savrulanlar yıllardır yataklarında uyumaktaydılar.” demişsin. Cumhurbaşkanlığı seçimi ile başbakanlık ayın değil. Liboş olduğunu bilmiyordum.
cemsays:
2 Mayıs 2007 at 08:15belki sert oldu ama mitingcilerede darbeci demek tamamen saçmalıktır. Mitinge gitseydin görürdün. Bence iyi oldu en azından (en azından Bir kısmı)millet uyandı.
cemsays:
2 Mayıs 2007 at 09:37uzattım konuyu farkındayım ,zaten duymuşsundur:”ne darbe,ne şeriat,tam demokratik Türkiye” diye pankartlar vardı. Gene yukardaki yazı sert olduysa pardon.Hocayla kavga ettimde:))
şeriat konusuna gelince: Cumhurbaşkanının diğer adı baş kumandandır.Diğelim SAYIN Abdullah bey ve karısı orduevine gitmeye kararverdiler.Geri çeviremeyeceklerine göre,paşa paşagirecekler ve bu gelecekte sorun yaratıcak çünkü iş abartılacak. Orduda tartışmalar olacak ve fırsat kollayan gruplar(fettullahçılar mesela) bu tartışmalarla orduyuda kendilerinin kontrolüne geçirecek.Hem ordu Hem cumhurbaşkanlığı hem de başbakanlık ılımlı islam cumhuriyetini kuracak ve bu ılımlı islam radikal islamada geçebilir. Gerçi seçilemedi uzatmanın bir anlamı yok. Seçimlerden sonragene akp uçarsa o zaman kimse(en azından ben)bir şey demez, diyemezde
Yicitsays:
3 Mayıs 2007 at 12:54ne liboşu ulan !
Ulusun kendi kaderini tayin etme ihtimali, özelleşen ve yurt dışına satılan sağlık, eğitim, enerji ve ekonomi sektörü sayesinde ortadan kalkmıştır.
Ancak ekonomik ve sınıfsal tabanda gerçekleşebilecek olan kurtuluş ihtimalide, Türk Lirasını elinde tutan va tamamı yabancılaşmış bankacılık sektörü sayesinde yoklara karışmıştır..
Bunun böyle olacağını göremeden AKP’ye ses çıkarmayanlar, bugün sadece kendi yaşam tarları değişecek diye endişeleniyorlar. Aman benim oğlum kamuda iş buılamayacak aman da şu olacak, şuraya bile gidemicez vs gibi. Yedirmesinler Abdullah Gül’ü. Gelse ne olur… Aynı ABD, Aynı Borç, Aynı tutsaklık. Yiğidi öldür ama hakkını ver.. yani bir devrimci ne olursa olsun aynı zamanda demokrat da olmalıdır. Bunun liboşluk ile alakası yoktur..
Halbüse, ortada bir dolu açlık sefalet işsizlik ve insanca yaşama sınırı altında kalan yüzde 90’lık bir oran var Türkiye’de. Bunun için insanların bir araya gelmesi lazım.
Ne tekim 1 Mayıs’da buna karşı devlet faşizan tavrını göstermiştir..
cemsays:
4 Mayıs 2007 at 08:22ne liboşu ulan !
Alparslan Türkeş’te ne mozaği ulan demişti
:))