Close Menu
yicit.comyicit.com
  • Anasayfa
  • Gündem
  • Pazarlama
  • Sosyal Medya
  • Yapay Zeka ve Dönüşüm
  • Kültür & Sanat
  • Manifesto
  • Blogun Hikayesi

Abone Ol

Son Yaratıcı Haberleri Alın

Neler Popüler?

Kaygılı yeni dünya ve yeni nesil pazarlama liderliği

Temmuz 22, 2025

Pazarlama Teknolojileri’nde Dönem Sonu

Temmuz 14, 2025

Bir Grok Masalı

Temmuz 10, 2025
X (Twitter) Instagram Pinterest LinkedIn
  • Blogun Hikayesi
  • Manifesto
X (Twitter) Instagram Pinterest LinkedIn
yicit.comyicit.com
  • Gündem
  • Pazarlama
  • Sosyal Medya
  • Yapay Zeka ve Dönüşüm
  • Kültür & Sanat
Subscribe
yicit.comyicit.com
Anasayfa » 2010 Blog Ödülleri ve Eleştirileri
Sosyal Medya

2010 Blog Ödülleri ve Eleştirileri

Okuma Süresi: 4 dk.Mayıs 8, 2010
Paylaş Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Reddit Telegram Email
Paylaş
Twitter LinkedIn Pinterest Email

Girizgah

Sabahın erken saatlerinde Utopic Farm ekibi olarak GoKart etkinliğinde bulunduğumuz için bu yıl blog ödüllerine biraz geç gittim. Halbuki bundan bir sene önce kişisel bloglar kategori birincisi olarak koştura koştura girmiştim salona. Uzun lafın kısası; geç gittiğim için yalnızca ödül törenine katıldım.

İşin aslı, bu sene dereceye giren blog yazarları içerisinde sadece İş Dünyası Kategorisi yarışmacılarından Ömer Ekinci, İpek Aral Kişioğlu ve Afşın Avcı’yı tanıyordum. Zaten birincilik ikincilik ve üçüncülük de yazdığım sırayla onlara gitti. Bunların dışında ise aklımda kalan iki şey var. Moda Blogları kategorisi üçlüsü ve günün en baba ödülünü alırken sahneye kızıyla çıkan babaolmak.com. Bu arada; kendilerini tanımıyorum ama, Moda Blogları kategorisinde ödül alan hatunlar, yarıştıkları kategorinin hakkını verircesine etrafa fena neşe saçtılar.

.

Blog Ödülleri

Gelelim tartışılan konulara. Elbette gündem halk oylaması ve ilk beşe girerek juri önüne çıkan blogların bunu ne kadar hak ettiğiydi. Onun dışında PozitifTV‘nin yayınına kast eden Vodafone 3G servisi yüzünden Friendfeed’de dönen dedikodular da kulağımıza geliyordu. Blog ve ödül demişken, Uğur Özmen Hocam ile sohbet ederken bana söylediği şu sözleri sizlerle paylaşmak isterim. “Dünyanın hiç bir saygın ödülü halk oylaması ile verilmez” Şüphesiz burada mevzu niceliğin niteliğin ötesine geçmesi. Hocamın bahsettiği de bu. Bunu geçen sene sadece halk oylaması ile ödül kazanmış bir blogger olmama rağmen ben de destekliyorum. Örneğin, bu sene de bir çok insanın favori göstermesine rağmen Meşgul Sinyali blogumuz halk oylamasını geçemedi. Oysa ki, özgün içeriğin desteklendiği böyle bir platformda, juri en azından halk oylamasından önce devreye girmeli.

Juri dediğin nedir ki? Demeyin. Konu juri olduğu zaman da nitelik ile niceliği dengelemek gerekli. Yani; teknik açıdan bir blogu değerlendirmenin ve ödüle layık görmenin yanı sıra, bir blogu niteliği açısından da değerlendirebilecek bir kadro oluşturulmalı. Bu da her kategorinin farklı juriler tarafından değerlendirilmesi anlamına gelmektedir. Uğur Hoca ile sohbet ederken; kendisi de bu konuya değinerek, aslında BÖ! ekibi tarafından işin bu şekilde oluşması için çok emek harcandığını ama hiç de kolay olmayan bu sürecin malesef tamamlanamadığını söyledi. Umarım bundan sonraki yıllarda gerek Eray Endeş ve ekibi, gerek üstadlar, gerekse bizler kafa kafaya vererek bu işin nasıl daha ileriye taşınabileceği tartışırız.

Blog vs Blogger

Gelelim benim aklıma takılan bir diğer soruya. Blog Ödülleri mi? Blogger Ödülleri mi? Daha önce bir XING buluşmasında Volkan Ekiz‘le karşılaştığımızda da, ayak üstü sohbetimiz esnasında paylaşmıştım bu görüşümü. Ödül bloga mı verilmeli, bloggera mı ?  Geçen sene ödülü Yiğit mi aldı? yicit.com mu aldı? gibi sorular silsilesi devam edebilir. Aslında burada konu mecraları mı ödüllendiriyoruz, yoksa yazarları mı ? Onu ortaya koyabilmekte. Hatta ben bunu söylediğimde Volkan Ekiz de bana, artık micro-blogging ödüllerin bile düşünülmesi lazım demişti. Çok doğru !

İnsanlar artık tek bir mecrada yayın yapmıyor, üretilen içerik tek bir kaynak ile sınırlı değil, örneğin kendimi ele alacak olursam, yicit.com, bibakarmisiniz.com, stilyasam.com, eldevariki.com, mesgulsinyali.com gibi birden fazla blogda farklı konularda yazıyorum.Eskiden her konuyu kişisel blogumda yazardım. Bu anlamda yazarlık yaptığım bloglardan bir tanesinin bile ödül almış olması beni zaten ihya eden bir durum gibi gözükse de; bunlar içerisinden sadece bir tanesi benim baş yapıtım, o ödül almamış olunca ben de aslında ödül almamış oluyorum sanki? Keza bugün İpek Aral Kişioğlu da benzer bir durum yaşadı. Kendi blogu ikinci oldu ama, birinci ve üçüncü olan bloglarda da yazıları mevcut.

Aslında belirli bir süre sonunda bu konuda da belki bir çalışma yapılması ön görülebilir. O noktada da işin içine bir bloggerın ne kadar sık yazdığı, hangi konularda yazdığı, hangi bloglara yazı yazdığı, sosyal medyayı nasıl ele aldığı, blogların teknik yeterlilikleri, blog yazılarının hedef kitleye ulaşım biçimleri vesaire gibi bir çok etken işin içine girecektir. Zor iş vesselam! Düşünmek, üretmek, bu yolda şunca kelamı etmemize neden olan insanlara teşekkür ederek geleceği üretmek gerek.

Kazananların tam listesi için tıklayın.

Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email
Önceki YazıSansüre gittim geleceğim..
Sonraki Yazı Senede sadece birkaç gün hatırlanmak istemiyoruz..

İlgili Yazılar

Sosyal Medya

Doğrudan Pazarlama Ödülleri Jurisindeyim

Kasım 25, 2021
Sosyal Medya

Mirket App: Olan Biteni Merak Et

Nisan 19, 2021
Sosyal Medya

CLUBHOUSE: SÖZ UÇAR, ANI YAKALAR

Ocak 31, 2021
Bir Yorum Yazın
Bir Yorum Yazın Cancel Reply

Öne Çıkanlar

Kaygılı yeni dünya ve yeni nesil pazarlama liderliği

Temmuz 22, 2025

Bir Grok Masalı

Temmuz 10, 2025

Gündelik Yaşamda Yapay Zeka

Mart 13, 2025

Yapay Zeka, Hiper-Kişiselleştirme ve Oyunlaştırma

Temmuz 11, 2024

Yapay Zeka ve Pazarlama Endüstrisi

Temmuz 24, 2023

Yapay Zekanın Sıradanlığı Üzerine

Temmuz 10, 2023
Kimdir?

Diğer Yazılar

CehaPe’den CHP’ye

Temmuz 3, 2025

Kurumsal İtibar ve Çalışanların İfade Özgürlüğü

Nisan 2, 2025

Necati Özkan’a Özgürlük!

Mart 24, 2025

Yine Yeni Yeniden Türkiye

Mart 31, 2024
YAZAR HAKKINDA

Kariyerine 2004 yılında adım attı. Aynı yıl yicit.com’da içerik üretmeye başladı. 2009 yılında, Türkiye’de sosyal medya alanında hizmet veren ilk ajanslardan biri olan Utopic Farm’ın kurucuları arasında yer aldı. Sektörde birçok ilke imza attı.

2010'da Kadir Has Üniversitesi’nde Sosyal Medya Akademisi’ni kurdu ve 10 yıl yönetti. Aynı yıl, “Sosyal Medya ve İtibar Yönetimi” konulu tez çalışmasıyla yüksek lisans eğitimini tamamladı. Akademik kariyerine Yeditepe Üniversitesi’nde MBA dersleri vererek devam etti; eş zamanlı olarak başladığı doktora çalışmalarında ise ağırlıklı olarak Nesnelerin İnterneti ve Yapay Zeka alanlarına odaklandı. Bugün, Nişantaşı Üniversitesi’nde yüksek lisans öğrencilerine “Pazarlama Teknolojileri” dersi vermekte olan Kalafatoğlu, akademik ve sektörel çalışmalarını eş zamanlı olarak sürdürmektedir.

Kurumsal kariyerinde ise uzun yıllar hizmet verdiği Penti’de Pazarlama ve Dijital Dönüşüm Direktörü olarak görev aldı. Ardından Hopi’de Pazarlama Direktörü olarak görev yaptı. Her iki kurumda da markaların stratejik ve teknolojik dönüşümlerine liderlik etti. Bir çok ödül kazandı ve başarı hikayeleri yarattı.

2024 itibariyle marka ve ajanslara danışmanlık sağlayan ve operasyonel destek sunan yeni bir hizmet modeli geliştirerek Value Venture & Partners'ı kurdu. Yerli ve global yapay zeka girişimlerine yatırımcı ve danışman olarak katılmaya başladı.

BÜLTENE KAYDOLUN

Güncel haber ve gündem başlıklarını kaçırmamak için e-posta adresinizle sistemimize kaydolabilirsiniz.

X (Twitter) Instagram Pinterest LinkedIn
  • Ana Sayfa
  • Pazarlama
  • Sosyal Medya
  • Gündem
  • Yapay Zeka ve Dönüşüm
  • Kültür & Sanat
© 2004 - 2025 | Yiğit Kalafatoğlu

Yukarıya yazın ve aramak için Enter tuşuna basın. İptal etmek için Esc tuşuna basın.