Bir haberi haber yapan aslen kaynağıdır. O haberi mesaj yapan ise insan. En azından sosyal ağlarda durum böyle. Nereden çıktı şimdi bu tespit diyenleri duyar gibiyim.
Efendim şöyle ki, bugün de daha önce internette milyonlarcasını yaşadığımız bir “x kişisi öldü” depremi Münir Özkul için yankılandı ve akabinde tsunamileri olan “Acaba doğru mu?”,”Kaynağı Ne”,”Gazete, radyo doğruladı mı?” tartışmaları aldı başını gitti.
Bilenler bilir daha önce de Ricky Martin ve Michael Jackson için bu söylentiler çıkmıştır. İnanmak isteyenler inanmış, yalanlamak isteyenler ise kaynağını sorgulamıştır. Lakin, burada haberin doğruluğu veya yanlışlığından ziyade, insanın inanmak için delil araması aslolan. İnanmak istediğimiz şey önem taşıdığında aradığımız delil nasılda eş, dost yerine “harbi” bir referans oluyor ama…
O referastantan gerçeği duymazsanız içiniz rahat etmez. Hemen asabınız bozulur, doğru bilgiye ulaşana kadar mesajı yayanlara küfür edersiniz. Sonra kendinizi anlamsız tartışmalar içinde bulursunuz. Bugün tüm sosyal ağlarda olan biten de bundan ibaret.
Demek ki neymiş? Sosyal ağlarda kullanıcının kendisi hem kaynak, hem mesaj, hem de mecra olabiliyormuş.
Ama medya olabilmek için belirli yeterliliklerin sağlanması gerekliymiş…
Bir yanıt yazın