Bugüne kadar Devlet Tiyatroları’nda sayısız oyun seyrettim.
Geçen Salı da çok iyi bir oyun izleyeceğiminden emin olarak Ankara Devlet Tiyatro’sunun sahnelediği “Bir Delinin Hatıra Defteri”ne gittim.
İtiraf etmeliyim, bu kadar iyi olacağını beklemiyordum.
Son yıllarda izlediğim en muazzam oyunlardan biriydi….
Tek kişilik bir oyun…
Deneysel bir sahne ve Gogol’ün hakkını veren bir Erdal Beşikçioğlu.
Bütün bunlara bir de Üsküdar Tekel Sahnesi’nin muhteşem konumu eşlik edince,
gerçekten paha biçilemez bir gece yaşadım.
Oyuna gelince; Çarlık Rusya’sının son demleri…
Toplumsal sınıflar arasındaki farklar kalın ve aşılamaz çizgiler ile iyice belirgin..
Soylular, zenginler, askerler ve bürokratlar için ihtişam ve refah sürerken, öte yanda onlar gibi yaşamanın hayalini kuran bir işçi ve memur sınıfı var.
Onların gerçekleştirebildikleri tek şey ise zenginliğin hayalini kurmak.
Gogol’ün kaleme aldığı Bir Delinin Hatıra Defteri’de basit bir memur olan Popriçin’in, patronunun kızına aşık olduktan sonra, hayalden deliliğe gün be gün nasıl geldiğini çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor.
Erdal Beşikçioğlu ise, oyunculuğun ve akrobasinin sınırlarında dolaşarak, tek başına sergilediği muazzam bir performans ile izleyiciyi deliliğin bilinçaltına sokuyor.
Sahneyi oluşturan dekor yani o koca makina ise dünden bugüne çok şeyin değiştiğini sanan insanoğluna atılan bir tokat.
19. Yüzyıl Çarlık Rusya’sı ile 21.Yüzyıl Demokrasisi arasında kurulmuş müthiş bir bağ…
Daha yazmak istediğim o kadar çok şey varki; şimdilik değil Ankara,
bu oyun için Fizan’a gidilir demekle yetineceğim.
ve emeği geçen herkesin ellerine sağlık..
Comments (1)
bir delinin hatıra defterisays:
23 Şubat 2010 at 19:39bence bu kitap çok güzel ne kadar saçma olsada yinede komik en komik bölüm ise burun ve bir delinin hatıra defteri günlükte tarihleri yanlış verdiği bölüm