DİJİTAL DÖNÜŞÜM YENİ İŞ MODELLERİ YARATIYOR!
Günümüzde sadece perakende değil tüm sektörler -hatta tüm kurumsal yapılar- özellikle pandemi ile, koşullar ne olursa olsun fark yaratabilmenin ve güçlü kalabilmenin en etkili yolunun dijital dönüşüm olduğunu kabul etmiş durumda. Son 15 yılda, insanlık çok köklü teknolojik devrimlere tanıklık etti. Son 3 yıldır da gerek ekonomik gerek sosyal anlamda bu değişimlerin hayatımızı nasıl değiştirdiğini deneyimliyoruz.
İnsan odaklı dijital dönüşüm, mevcut iş modelleri üzerinde üretkenliği artırıp yeni iş modelleri yaratıyor. İşlerin daha hızlı, esnek ve çevik yapılmasını sağladığı için de yeni işler yapma konusunda iş dünyasına esneklik kazandırıyor. Perakende sektörü için de bu avantajların yanı sıra VUCA (Oynak, Belirsiz, Karmaşık, Bulanık) dünyasında küçülmemek, hatta daralan pazarda paylarını büyüterek hedeflenen satış adetlerine ulaşabilmek için daha da önem kazanıyor. Bunları başta yapay zeka, bulut bilişim, mobilite, nesnelerin interneti ve büyük veri gibi teknolojilerle müşterisini daha iyi tanıyarak ve ne istediğini, neye ihtiyaç duyduğunu daha doğru ve hızlı analiz ederek başarıyor.
MÜŞTERİNİN GÜNDELİK YAŞANTISININ BİR PARÇASI OLUNMALI.
Müşteriyi iyi tanımak, istediği ürünü iyi bir fiyatla karşısına çıkarmakla sonuçlanıyorsa buna başarı denmez. Müşteriyi tanımak sadece aradığı ürünü bilmek değildir. Müşterinin gündelik yaşantısının bir parçası olmak gerek. Onu çok iyi tanımak ve o daha farkında değilken bile ihtiyaçlara çözüm getirebilmektir. Bunu yapabilmek için de müşterinin hayatında vazgeçilmez bir unsur olarak kalacak stratejilere ihtiyaç var. Çünkü müşterilere somut fayda sağlamak için öncelikle hangi saatlerde, hangi cihazlarda, hangi mekânlarda, hangi ürünleri, hangi fiyat aralığında alabilecek finansallara sahip olduğunu ön görebilmek gerekir.
Bunun olabilmesi için de müşterilerin gerek internet, gerek mağaza tarafındaki davranış ve alışveriş yolculuğu verilerini başarılı bir şekilde tek bir müşteri veri platformunda (CDP) bir araya getirilmesi gerekli. Ancak bu gerçekleştikten sonra veri bilimcileri, yapay zeka ve makine öğrenmesi gibi teknolojilerinden yararlanarak, müşteri adına katma değer yaratacak fayda üretebiliriz.
SAS’ın Omni-channel Analytics raporuna göre; satıcının en etkin ilk iki özelliği analiz ve öngörü… Öngörüleri ve fikirleri şekillendiren kaynağın veri olması şart. Üstelik bunu işin başında belirlemiş olmak yetmez, sürdürülebilir şekilde düzenli olarak müşterilerin davranışlarının yakından izlenmesi ve analiz edilmesi gerekiyor.
Aslında HOPİ de tam 7 yıldır “Pazarlama Teknolojileri Şirketi” olma vizyonu ile bu alana yatırım yapıyor. Dijital dönüşümün belki de sadece akademik bir başlık olduğu bu yıllarda, HOPİ iş zekâsı, büyük veri, analitik CRM gibi kavramların etkin kullanıldığı benzersiz bir iş modeli ile perakende sektörüne yepyeni bir vizyon getirdi.
Bugün de amacımız, kullanıcılarımızın alışverişin her aşamasında kazanması ve kazanırken yarattığımız ekosistemin içinde akıllarında kalacak bir alışveriş deneyimi yaşaması. Tasarladığımız büyük veri yazılımı sayesinde bugün, kişiselleştirilmiş teklif ve kampanyaları 14 milyonu aşkın kişinin alışveriş zevkine ve ihtiyacına uygun sunan bir marka haline geldik.
Aslına bakarsanız bunu yaparken, “kişiselleştirme” de bize yetmedi ve 2022’nin başında SAS ile iş birliği yaparak “Hiper Kişiselleştirme” dönemine girdik. SAS, veri analitiği ve yapay zeka çözümleriyle bize kendi kendine öğrenen sistemler sağlayarak hiper kişiselleştirilmiş ve gerçek zamanlı kampanyalar için kabiliyetlerimizi artırmamızı sağlayacak.
Yıl sonunda tamamlanacak projemiz ile yıl sonunda erişeceğimizi düşündüğümüz 15 milyon kullanıcımızın her biri ayrı bir mikro segmente dönüşerek, kendisine özel HOPİ deneyimi yaşayacak. 300’e yakın iş ortağımız da ileri seviyede kabiliyetleri olan müşteri analitiği sistemleri ile kampanyalarını HOPİ üzerinden yürütebilecek. An itibariyle gerçekleştirdiğimiz deneme kampanyalarımızda dahi, dönüşüm oranlarının 3 kat arttığını görmekteyiz.
YAPAY ZEKA ÇALIŞMALARIMIZI KUVVETLENDİRİYORUZ.
İş ortaklarımıza “danışmanlık” veren bir konumdayız. Sahip olduğumuz müşteri verisi ve teknolojik yetkinliklerimiz ile işlerini büyütmeleri noktasında onlara fayda sağlıyoruz. Yapay zekâ çalışmalarımızı kuvvetlendirerek, onların iş geliştirmelerine destek olacağımız yeni projeler üzerinde çalışıyoruz.
Bulut tabanlı ve SAS iş birliğiyle desteklenmiş güçlü analitik alt yapımız sayesinde hiper-kişiselleştirilmiş yapay zekâ algoritmalarını hem gerçek zamanlı, hem de çevrimdışı veri üzerinden sağlayacak üst düzey teknolojik bir yapıya kavuşacağız.
Diğer taraftan önümüzdeki 5 yıl Fintech alanında yeni açılımlara ve E-ticaret’e odaklanacağız. Özellikle alışveriş kredisi ve yatırım alanlarında HOPİ ekosisteminin katma değer yaratacağı çok özelliği var. Ana işimiz olan sadakat tarafına odağımız güçlü bir şekilde devam edecek. HOPİ ile çalışan markaların CRM / kampanya yönetimi çözümü olma vizyonumuzla da hem iş yaptığımız markalara hem de müşterilerimize yarattığımız değer katlanarak artacak.
Son olarak, mobil uygulamamızın tüm tasarımlarını, yaptığımız derin analiz ve araştırmalar neticesinde ortaya çıkan kullanıcı talepleri ve ihtiyaçlarına göre yeniliyoruz. 2023 itibariyle daha sade ve yalın bir HOPİ arayüzüne kavuşacağız. Kişiselleştirme, oyunlaştırma ve Metaverse’e hazır yepyeni bir HOPİ’yi de çok büyük bir heyecanla kullanıcılarımızla buluşturmak için sabırsızlanıyoruz.
Business Life Dergisi. Aralık, 2022
Bir yanıt yazın